Kahveyi Avrupa’ya Türklerin getirdiği, Avrupa’nın Türkler sayesinde kahve ile tanıştığı bilinir, söylenir…Çeşitli savaşlar, ziyaretler doğrultusunda her ülkeye farklı bir şekilde girmiş bu kahve. Viyana’da bu şehirlerden bir tanesi…Belki de Avrupa’da kahve diyince ilk akla gelen şehirlerden biri. Türkler sayesinde tanımalarına rağmen, bizden daha yoğun bir şekilde bu olayı kültür formatına sokmaları, çeşitlendirmeleri biraz düşündürücü belki…Neyse çok takıldığım şeyler değil…Sizin de olmasın…Biz keyfini çıkaralım…
Kahve kültürünün gelişmiş olması Viyana’da cafe ve restoranlara oldukça ciddi bir şekilde yansımız. Bizde elimizden geldiğince bunların keyfine varmaya çalıştık. Viyana’da bulunduğum süre zarfında gittiğim ve beğendiğim cafe’leri/restoranları, topluma mesaj kaygısı ile paylaşim ki gidenlerin kafaları çok fazla karışıp kararsızlık yaşamasın diye başlıyorum o zaman…
Café Prückel
1900’lerin başında açılan bu cafe Viyana’nın şehir merkezinde. Oldukça geniş ve ferah bir ortamı var. 1950’li yıllarda bir evin oturma odasında oturuyormuş hissi ile sizi alıp götürüyor. Biz burada kahvaltı yapmayı tercih ettiğimizden tatlı ve pasta konusunda çok bir şey söyleyemeyeceğim. Ancak kahvaltı konusunda, reçel ve kruvasanlarının oldukça tatmin ettiğini söyleyebilirim. Yanında güzel bir kahve ile de güne başlamak için bizi oldukça motive etti diyebilirim. İmkanınız olursa, dinlenmek için bile mutlaka uğrayın derim.
Web sitesi: http://www.prueckel.at/
Café Leopold Hawelka
Graben’nin girişinde bulunan bu cafe eski dekoru ile oldukça etkileyici bir cafe. Duvarlarındaki etkinlik afişleri ve eski fotoğraflar ortama güzel bir hava katıyor. Melange olarak adlandırılan, cappuccino’nun daha az köpüklü versiyonu olan ve genel olarak Viyana’da meşhur olan bir kahve içtik. Fena değildi…Mutlaka uğrayacağınız bir caddeye(Graben) çok yakın olduğundan şans verebileceğiz bir yer olabilir.
Web sitesi: http://www.hawelka.at/
Café Landtmann
Rathausplatz’ın biraz karşısında kalan oldukça büyük bir cafe. Aslında restoran demek sanırım daha doğru olur. Çünkü ciddi anlamda bir yemek menüsüde var. Ki biz burada güzel bir akşam yemeği yedik. Ne yapın edin mutlaka içeride oturun. İçerisi daha samimi ve sıcak bir ortam. Sıcak derken, kışın gittiğimiz için gerçek anlamında kullandığımı belirtmek isterim (:
Beef Goulash ve Tafelpitz olarak adlandırılan haşlama et yedik. Oldukça lezzetli ve doyurucuydu diyebilirim. Yanında iki kadeh şarap ile de oldukça keyifli bir akşam geçirdik. Ortamın vermiş olduğu rahatlık ve yorgunluğumla burada oldukça uzun vakit geçirdik diyebilirim. Yemek sonrasında ortaya aldığımız 3 tane küçük meşhur Viyana tatlısı(Mozart torte,sachertorte,gebackene topfentorte) ile bu restorandan oldukça keyifli bir şekilde ayrıldık.
Web sitesi: http://www.landtmann.at/
Café Sperl
Naschmarkt diye adlandırılan büyük pazarın kurulduğu caddenin paralelinde bulunan yine eski ve sempatik bir cafe. Burada bir başka kahvaltımızı yaptık. Oldukça lezzetli bir sosis ve yine kuruvasını paylaşıp, ekstra da bir tane “ham and cheese toast” aldık…Gerçi pek tost ile alakası yoktu ama yine de lezzetliydi. Yanlarında gelen bol tuzlu ekmeği yadırgasak da, reçel ile ben biraz dengeleyip oldukça mutlu oldum. Yaş ortalamasının yüksek olduğu bir garson portföyüne sahip. İnsanı şaşırtacak kadar yüksek hatta…Before Sunrise’ın bir sahnesinin burada çekilmiş olması ise güzel bir kulak arkası bilgi olarak benden size hediye olsun (:
Web sitesi: http://www.cafesperl.at/
Café Central
İçi oldukça geniş olan Cafe Central yine cafe/restoran kategorisinde…Ortasında ki piyano ile canlı olarak size eşlik eden müzik, tatlınızı yerken arkada güzel bir fon oluşturuyor. Çok reklam kokan bir cümle oldu ama cidden öyle…Yemek menüsü de olduğundan biraz daha yoğun ve koşuşturmalı bir yer. Buna rağmen geniş alana sahip olduğu için hiç bir rahatsızlık duymuyorsunuz. Apelstrudel(elmalı bir tatlı, yine Viyana’nın meşhur tatlılarından) ile Mozart ve Maria Theresia kahvelerini indirdik mideye. Oldukça soğuk bir günün akşamında olduka güzel geldiğini söyleyebilirim. Yine şehir merkezinde oldukça hareketli bir bölgede olduğundan, mola vermek adına uğrayabileceğiniz bir yer. Tavsiye ederim…
Web sitesi: http://www.palaisevents.at/en/cafecentral.html
Cafe Schwazenberg
Ringstrasse üzerinde bir köşede olan bu cafe’de yine bir kahvaltı yaptık. Açıkcası kahvaltı konusunda en başarılı olan yer burasıydı diyebilirim. Bu sefer farklı bir sosis istedik. Soslu falan…Oldukça lezzetliydi…Burası oldukça kalabalık bir bölgede olduğundan yer bulmak konusunda biraz sabırlı olmak gerekiyor sanırım. Ki biraz beklememize rağmen, yaşlı bir amca ile masamızı bir süre paylaşmamız gerekti. Ama yine de oldukça keyifli bir kahvaltı oldu diyebilirim.
Web Sitesi: http://www.cafe-schwarzenberg.at/
Figlmueller
Viyana diyince, yemek diyince sanırım ilk akla gelen şey şinitzel…Şinitzel diyince de Viyana’da ilk söylenen yer Figlmueller…Viyana’da ki tüm şinitzelleri yeme fırsatım asla olmayacak ama tek yediğim yer olan bu Figlmueller benim için oldukça tatminkar bir yer.Eminim sizin için de öyle olacaktır. Daha önce ki günü birlik Viyana seyahatimde de yeme fırsatım olduğundan, buraya gitmeyi dört gözle bekliyordum diyebilirim. Yemek saatlerinde oldukça kalabalık olan bu restoran için biraz önce davranmak gerekli. Yemek saatinden önce gidip daha az bekleyip yer bulmanız daha mümkün. Ama sanırım 1-2 kişi de olsa mutlaka bir bekleme faslı oluyor…Burada şinitzel ve yanında patates salatası dışında başka bir şey yemenize gerek yok. Hatta şinitzeli bitirmek konusunda ciddi sıkıntılar çekeceksiniz. O yüzden 2 kişi bir tane şinitzel alıp, kocaman bir patates salatası tercihi daha mantıklı olacaktır. Patates salatası demişken, bir patates salatası bu kadar mı lezzetli olur arkadaş…Yemeyen anlayamaz…Neyse burası zorunlu…Viyana’dan çıkarken pasaport kontrolünde soruyorlar…Gitmediyseniz çıkarmıyorlar…Cidden… (:
Bu arada birbirine yakın iki tane Figlmueller var. Mümkünse pasajın içindekine gidin…
Web sitesi: http://www.figlmueller.at/en/
1516 Brewing Company
Pub/Restoran tadında bir yer…Bira evi demek daha doğru olur sanırım. Çünkü kendi yaptığı biralar ile ünlü bir yer. İki tane güzel bira(Radler ve Black&Tan) ile yorgunluğumuzu attık. Değişik et yemekleri de gözüme takılmadı değil ama aç olmadığımız için deneme fırsatımız olmadı. Giderseniz deneyin derim, güzel gözüküyorlardı. Ama yemek yemeseniz bile mutlaka bira için…
Web sitesi: http://www.1516brewingcompany.com/
Yukarıdaki cafe/restoranlardan başka bir kaç yere daha gitme fırsatımız oldu. Ama sanırım en güzelleri bunlardı…Hem yemek, hem içmek ve hem de güzel,keyifli zaman geçirmek için tavsiye ederim…